Powered By Blogger
öneriler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
öneriler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ocak 2019 Salı

012 - KAYSERİ BİRKAF 2019.20 OCAK GENEL KURULU ARDINDAN

Sayın Divan  Kurulu Başkanı  -  heyeti   ve saygı değer dernek üyelerimiz  hepinizi saygı ile selamlıyorum.
Beni yeterince tanımayanlara  kendimi kısaca  ifade edecek olursam, ben, Sebahattin Tokmak, 1949 yılı Uzunyayla Hilmiye köyü  doğumluyum.  Pınarbaşı Barbaros İlkokulu 1961   yılı mezunuyum. İlkokul mezunu olsam da, zihin yapısı olarak, “bir kelime  öğrensem kardır” kabilinden öğrenme merakım  devam ediyor. 14 yaşından beri, emekli olup Kayseri’ye dönünceye kadar Kayseri dışında çalıştım.  5 senedir derneğimizin üyesiyim.
Ben de, derneğimize hizmet açısından  düşüncelerimi Genel Kurul öncesinden değerli büyüklerimize ve dernek üyelerimize ifade etmeyi düşünüyor iken, Onur Kurulu başkanımız Nuri Barış beye danıştım. Genel Kurulda bir takım görüşlerimi dile getirmek istiyorum, uygun olur mu? Diye sordum, ve  onayını aldım. Şöyle ki, Derneğimizin tüzüğünde faaliyetleri arasında KÜLTÜREL EĞİTİM kavramları yer almasına rağmen, ( yazları birkaç öğrenciye, Adıge dili öğretme çabalarını hariç tutarak)  dernek amacına uygun KÜLTÜREL  EĞİTİM FAALİYETLERİ KOLU olmayışını bir eksiklik olarak görmekteyim. Bu vesile ile,  derneğimizin  tüzüğünde  belirtilen amaçlara  uygun şekilde, kapsamlı kültürel eğitim faaliyetlerinde  bulunmasını teklif ediyorum. Bu zeminde neler yapabiliriz? Sorusunu sormak gerekir. Bunun cevabını, 2 senedir yazmaya devam ettiğim, 11 adet makale ile  yayınlanmamış birkaç yazımda dile getirmiş bulunuyorum. Söz konusu yazılar,  ADIGE-XASE-DERNEKLERİ.BLOGSPOT.COM  adresinde mevcuttur. Söz konusu yazılarımda nasıl bir Adıge dernekçiliği, hayal ettiğimi yazıyorum ve meraklıları için paylaşıyorum.  Bu yazılar bu güne yaklaşık 1500 kişi tarafından görüldü veya okundu.  Yine de,  burada başlıklar halinde zikretmem  gerekirse;  öncelikle  bir ofis yani çalışma ortamı oluşturmalıyız. Ki, tüm eğitim faaliyetlerini rahatça yürütebileceğimiz bir ortam olsun. 1-)  Giriş katında, kültürümüze ait kitaplardan oluşan kütüphane oluşturabiliriz.  2-)  Kültürümüze ait  kitap / dergi vb. materyalleri bireysel veya grup halinde OKUMA GÜNLERİ düzenleyebiliriz.  3-)  Yönetim Kurulu toplantıları ofis ortamında rahatça yürütebiliriz. 4-)  Çerkesçe  belgesel – Tiyatro vb. faydalı kültürel yayınları İnternet üzerinden - Televizyondan izleyebiliriz.  İleride, radyo ve tv yayınları yapabiliriz. Halkla ilişkiler çalışmaları olabilir. Dernek web sitesi ve sosyal medyayı daha derli toplu kullanma gayretleri olabilir. -  Toplum hayrına faydalı bilgilerin toplama –derleme – paylaşma yeri – kitap yazma çalışmaları -  Anket çalışmaları – Köylerimizi tanıma -tanıtma çalışmaları – Grup halinde Adigece  sohbet ortamları – Büyüklerimizden xabzeye ilişkin bilgi görgü ve tecrübelerini röportaj şeklinde toplayabiliriz ve  Xabze kitabı oluşturma  hazırlıkları – ve sizlerinde önereceği  farklı faaliyet çalışmalarında bulunabiliriz. Her zaman için İnternet üzerinden Adige dili çalışmaları – yazları gençlerimize Dil ve Xabze çalışmaları – Thamade – Xabze – Adıgağe üzerine bilgi alış verişi – olabilir. Kısaca, Proje şeklinde, AKIL – OKUL – TEKNOLOJİ – SİNERJİ  dörtlüsünden oluşan, insan ve diğer üç önemli araç ile,   her tür faaliyetlerimizi, söz konusu ettiğim bu ofis ortamında yürütebiliriz.  Tüm işleri yürütebilmek için, bu işe yatkın emekli  öğretmen / akademisyen ve bilgimi toplumla paylaşmaktan kıvanç duyarım, diyen herkese açık bilgi paylaşım platformu  olarak düşünmeliyiz. Bu işlerden sorumluluğunu üstlenen bir DANIŞMA-PAYLAŞMA-KURULU  oluşturmak gerekeceğini herhalde takdir edersiniz. Bu heyet, yönetim kurulunun aldığı kararlar çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmelidir. Bu tür eğitim çalışmaları, insan ile ve insandan insana olur. Burada dernekte yerimiz var gönüllü insanımız var.  Zira insansız, hiçbir şey olmaz.  Gönüllü imece çalışması  ile,  birçok  işin üstesinden gelebiliriz.
İzninizle bu konuya biraz açıklık getirmem gerek. Atalarımız, Kafkasya’da  yaşamını sürdürürken, özdeş  bir yapıyla,  dilimizi konuşuyor, xabzelerimizi uygulayarak  zamanın şartlarına uygun yaşantılarına devam ederken,  tarihin ve toplumsal kaderimizin bir cilvesi  olarak bu gün burada Türkiye’deyiz.  Uzunyayla’da  1970 – 1980 lere kadar yani köylerden şehirlere  göç başlamazdan önce,  dilimizi konuşma ve adetlerimizi sürdürme konusunda  şikayetimiz yoktu.  Arada geçen  2 nesil boyunca  yani 40 – 50 senelik şehir hayatımız  boyunca  pek dile getirmiyor isek de,  bir takım sıkıntıları her halde hissediyoruz. Dilimizi  yeterince konuşamama -  xabzelerimizi nerede ve nasıl uygulayacağımız konusunda bir takım tereddütler yaşamaktayız.  Bu ve buna benzer sorunlarımız olduğunda,  dile getireceğimiz ve sorunlarımıza çözüm üreteceğimiz  bir başvuru yerimiz, derneklerimiz olması gerekir diye düşünmekteyim.  Ne sorunlarımızı dile getiriyoruz, ne de çözüm aramayı  düşünüyoruz.  Sadece hayıflanmakla yetiniyoruz. Kişisel görüş ve kanaatim bu yöndedir.
Uzunyayla’da Haçeş kültürü ile büyüyen değerli büyüklerimiz,  muhtemelen böyle  bir sıkıntıyı  fark etmiyor olabilirler. Örneğin, benim gibi Türkiye'nin  değişik yerlerinde hayatlarını sürdüren  veya  göçlerle birlikte şehirlerde doğup büyüyen çocuklarımız – gençlerimiz  iki kültür arasında bocalama  yaşadıklarını fark etmiyor da olabiliriz.  Özetle,  her tür sorunlarımızı dile getirebileceğimiz ve sorun ve çözüm merkezimizin  olması,  sizce de önemli değil mi? Sizler de bu konuyu önemli buluyorsanız,  işbu  dilek ve temennimi, saygı değer Onur Kurulu  ve dernek üyelerimizin – değerli yeni  başkan adaylarımızın  huzurunda  dile getirmiş bulunuyorum.   
İki dönemdir, dernek faaliyetlerimizi başarı ile ifa eden sayın İzhan Baykal başkanımıza  ve ekibine huzurlarınızda  şahsım adına teşekkürü borç biliyorum.
Sizleri tekrar saygı ile selamlayarak, sözlerimi  noktalıyorum.  Divan kuruluna kolaylıklar ve  oylarınızla  seçilecek yeni yönetime de başarılar dilerim.

2. BÖLÜM  ( Divan başkanından izin iste 8-10 dakika daha beni dinlemek isterler mi acaba, değerli büyüklerimiz sıkmak ta istemem.)  Bundan sonra, Divan başkanının,  izni olursa, devam edeceğim.)
1-)  Yeter ki, yapabileceklerimizin farkında olalım. ŞÖYLE Kİ;
2-)  Çok şükür, mülkü kendimize ait olan, bir dernek binamız yani mekanımız var. Allah, bu güzel derneğimizin mülkünü edinmemize vesile olan – mali katkıda bulunan – sağlıklı şekilde bu günlere getiren – hizmet veren dernek başkanlarımıza – emek veren herkese şükran borçluyuz.
3-)  Bu gün burada Genel Kurulda bir çok üyemiz var iken, düşüncelerimi sizler ile paylaşmak isterim. Sözlerimi biraz uzun bulursanız, tahammül etmenizi rica ediyorum.
4-)  Yapacağımız her şey, SEVGİ – SAYGI – SAĞDUYU ekseninde olmalı. İtici olan her tür söylem ve eylemden kaçınmalıyız. Aksi halde, hedefe ulaşamadan başladığımız gibi bırakmak durumunda da kalabiliriz. Bu sözlerimi aklımızın bir tarafında not etmekte fayda var. Alınganlık göstermeden, size hitap etmeyen bir yer varsa, söz alarak tartışarak her zaman çözüm bulmak kabildir.  Adıge toplumu zaten düşünce  odaklı bir toplumuz. Xabzelerimizi tarihte Kafkasya’da düşünerek – ihtiyaç olduğunda, Xase - Wunafe toplantıları yaparak oluşturduk.  Bir makalenin başlığı şöyle idi: ÇERKESLERİN EN MUHTEŞEM ESERİ XABZELERİDİR.  Biliyorsunuz, Xabxelerimiz kurallar manzumesi olup, beşikten mezara kadar hayatımızın tüm aşamalarını kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.
Değerli büyüklerimiz bu gün hayatta iken, varlıklarının kıymetini bilerek – bilgi, görgü ve tecrübelerinden bir fayda üretmeli ve değerlendirerek paylaşmalıyız, fikrinden yola çıkarak bir şeyler yapabileceğimizi düşünerek fikirlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.  Okulumuz, SEVGİ – SAYGI – BİLGİ VE İLGİ ile toplanmalı – değerlendirilmeli ve yine topluma mal ederek paylaşmalıyız.  Thamade, wunafe, xabze toplumu olarak , bu özelliklerimizi bundan sonra da işleyerek geliştirmeliyiz.
5-)  Bu güne kadar, Türkiye’de yazılmış iki tane XABZE KİTABI  var.  Bu kitaplar Tletseruk  Nahit Serbes Adapazarı’ndan -  ve Tuma Rahmi Tuna tarafından yazılmıştır. Rahmi bey,  Göksun’ludur.  Bu kıymetli eserlerin farkında olmalı ve okumalı – paylaşmalıyız. Her evde bulunsun türünden başvuru kitaplardır.  Bizler de dernek adına önümüzdeki süreçte UZUNYAYLA XABZELERİ  veya benzeri ad ile bir kitap yayınlayabilir miyiz?  Bence mümkün,  her şey bir ilk adımla başlar. Ne yapacağımızı düşünmekle – karar almakla – sevgi, saygı ve sağduyuyu elden bırakmadan adım atmakla kabildir. Her gün aynı şeyleri yaparak, farklı sonuçlar beklemek, mümkün değildir. Bu gün burada huzurlarınızda iken, her gün  duyduklarımızdan daha farklı bir şeyler söylüyorum. Muhtemelen  bunun farkındasınızdır.
6-)  Bu türden çalışmalarımızın adına, örneğin: KAYSERİ BİR KAF AKADEMİ veya  benzer bir isim verebiliriz.  Bu faaliyetlerimiz arasında,  İsterlerse, büyüklerimizle röportaj yapar, anlatmalarına vesile olabiliriz. Elde edilen bilgiyi derler toparlar, kitap halinde veya web sitemizde yayınlayabiliriz.  Yine bu çatı altında, İnternet üzerinden ( BEDAVA veya cüz-i bedel mukabilinde)  Radyo yayınları ve Görüntülü canlı veya kayıttan TV yayınları  yapabiliriz. Teknoloji gittikçe gelişiyor, nimetlerinden faydalanmak kaçınılmaz hale geliyor. Bizim aklımız bu işlere ermez, demek, çözüm değildir.  Bilen gençlerimizi bulup, hüner ve bilgilerinden de faydalanmalıyız. Bu tür yayınları evimizin huzurlu ortamlarında ailece yorumlar yaparak izleyebilirler.   
 Bu tür faaliyetlerimizden reklamlar alabilir ve oluşacak kazanç ile faaliyetlerimizi geliştirebiliriz. Burs verdiğimiz öğrenci sayısını artırabiliriz.  Yine öğrenci gençlerimizi bu  tür faaliyetlerimize dahil ederek, toplumla tanışma ve kaynaşmalarına vesile olabiliriz. Sözün kısası, toplumsal iletişimimizi artırarak, elde edilecek her tür olanağı SEVGİ – SAYGI – SAĞDUYU sloganları ile paylaşabiliriz.  Sevgi ve bilgi paylaştıkça artar.  Nitelikli Adıge toplumu derneklerimizden  akıl – fikir ve eylem oluşturmamızı bekliyor. İzlenimlerim bu yöndendir.  Adıge dernek yönetimleri olarak  yeni fikirler üretme ve paylaşma  etkinlikleri içinde olmalıyız.  Yapamıyor isek, yapacak olanlara devretmeliyiz.  Korkuları bir tarafa atarak, cesaret ile işe başlamak derneklerimize  kalıyor. Karar vermek ise,  değerli büyüklerimize ait olmalı.  dernek yönetimlerini de  yüreklendirmek  değerli büyüklerimize ve dernek üyelerimize kalsın, demekle yetiniyorum.
7-)  Bence, Adıgağenin ve Xabzelerimizin özünü bozmadan, yaşadığımız çağın ruhuna uygun olarak güncellemenin üzerinde de kafa yormalıyız.  Bunlar ciddi işler olup,  Akıl – okul ve girişimci insanlar ister. Hayıflanarak  bir yere  varamayacağımızın artık farkında olmalıyız.  Ataleti terk ederek,  bir adım atmalıyız.  Burada ifade bulan fikirler, ancak STK kuruluşumuz olan derneklerimiz eli  ile yasal şekilde  yapılabiliriz.  İnsan, insanla güzeldir. beyan ettiğim tüm sözlerim,  Adıgağemizin yani insanlığımızın kıymetini bilelim ve geliştirelim, fikri  üzerine kuruludur,
8-)  Burada temel amaç, şikayet etmek ve çözüm aramaktan ziyade,  yol alırken geliştirmek ve güzelleştirmek esas prensibimiz olmalı.  Sözü olan herkesin bu çatı altında özgürce, sözünü ifade etmesine olanak tanımalıyız.  Her konuşmacıyı takdir ile karşılamalıyız. Kısacası, dernekçiliğimize yeni bir bakış ve heyecan getirmeliyiz. Ki, heyecan ve derin istek olmadan, ciddi işler başarılamaz. Sözlerim elbet tartışmaya açıktır. Fakat, bu gün Genel Kurulumuz var. Sözü uzattığımın farkındayım.  Nedeni ise, sesimi daha çok insanımıza duyurmak amacına matuftur.  Çünkü her zaman böyle ortamları bulamıyoruz.  Dinlediğiniz teşekkür ederim.  Genel Kurul sonuçları derneğimize ve toplumumuza hayırlı olması dileklerimle.
NOT: Bu konuşma metni, 20 Ocak 2019 tarihinde yapılan Kayseri Birkaf Derneği Genel Kurulunda mevcut tüm üyelerimize ve yeni  seçilen Yönetim Kurulunun dikkatine tevcih amacı ile hazırlanmıştır. Konuşmak için mikrofunu elime aldığımda, salonda konuşma sesleri geliyordu. Divan başkanı sessizliğe davet etti  ise de, aldıran olmadı.  Bende, 1-2 dakika konuştuktan sonra, sözlerimin anlaşılmayacağını düşündüm ve saygılar sunarak, mikrofonu bıraktım. Bu sebepten toplum adına önemsediğim bu tür fikirlerimi, buradan 12. makale olarak,  saygıyla paylaşıyorum. Lütfen paylaşınız.